Faiz Enflasyon ve Kur Üzerine

Sayın Okurlar, benim için kişisel aidiyetler konumlar tartışılmazdır. Kim kendisini her nasıl hissediyor ise odur. (Cinsiyet, yaş, din, mezhep, siyasal tercih vb. Kim her ne ise odur.) Kim objektif ceza ve diğer hukuk kurallarına aykırı olmadan her ne düşünüyor ise katılmasak dahi saygı duymak boynumuzun borcudur. Yazılarımda bu inanışıma uygun davrandığımı ve kişisel alanlara girmediğimi düşünüyorum. Bu nedenle aşağıda yer verdiğim tüm tanımlar örneğin faiz ve yaptığım yorumlar dini vb hiçbir konuda kişilerin özgür algılarına ilişkin bir tartışmaya yönelik değildir

Bu yazıyı da artık tanıdığınızı düşündüğüm psikolojik sorunları olan bir kişinin dertleşme metni olarak okuyun isterseniz. Okuyacaklarınızın her bir kelimesini son dört paragraf hariç istediğiniz kişi ve kaynaktan araştırın. Son dört paragraf benim  ruh halimin bu konudaki yorumudur.

  1. Para, ana ekonomik tanımı ile bir emteadır. Gıda veya teknoloji veya her ne ise bir fiziksel ürün ve/veya hizmet gibi alınır satılır.
  2. Faiz alınıp satılan (bunu borç-kredi olarak da okuyabilirsiniz) bir emtea olan paranın alım / satım fiyatıdır. Nominal (bankalarca uygulanan denebilir basitçe) ve reel (gerçek) faiz olarak temel iki tanımı vardır ve reel faiz nominal faizin enflasyondan arındırılmış halidir ki – de + da olabilir.  Ayrıca faizin geçmişi çok eskidir. (O kadarki Sümerler’de dahi uygulama alanını bulabilirsiniz.)
  3. Kur ekonomik anlamda iki ülke parasının arasındaki değişim değeridir. Zamanında üniversitede hocalarım kur için iki ülke ekonomik yapısı arasındaki farktır demişlerdi. Bu değişim değerinin belirlenmesi sadece tek bir koşula bağlı değildir, özellikle günümüz kapitalist ekonomilerinde. Piyasanın ne kadar rekabetçi olduğundan (örneğin kapitalizmin beşiği ABD’de dahi geçmişi çok eskiye dayanan anti tröst yasaları vardır), hukuk altyapısına, piyasaya giriş çıkışlardaki serbesti vb gibi birçok farklı koşul bu değişim değerinin temelini belirler.
  4. Enflasyon bir ülkedeki fiyatlar genel seviyesinin sürekli olarak artışını ifade eder. Doğal olarak faiz (sermaye açısından maliyet unsuru olmakla beraber) bir ülkedeki enflasyonun ilk, yeter ve tek şartı değildir ekonomi bilimine göre.

Şimdi eğer yineliyorum tamamen ekonomi bilimi anlamında bu tanımlar geçerli ise biz ülkemizdeki  enflasyon yükselişini sadece faiz artırıp azaltarak düzeltebilir miyiz? Örneğin idari bir karar ile ülkemizdeki diğer veri koşullar aynı kalırken faizler sıfır dersek üretim maliyetleri ve  ülkemizdeki her türlü emtea ve hizmet maliyeti radikal bir biçimde düşer mi?

Kurları düşürmek için faiz kısa vadede kullanılabilir bir araçtır.  Ancak faizi sürekli yükselterek kurları ne kadar aşağı çekebiliriz ve bunu ne kadar süre ile yapabiliriz? Veya ekonomi biliminde açık piyasa işlemleri olarak da adlandırılan çeşitli uygulamalar ile kurlar genel seviyesini  ne kadar ve yine hangi süre ile baskılayabiliriz?

Ve evet Sayın Okurlar bıktınız ama, ben, biz ve nihayette iktidar ve muhalefeti ile siyaset, toplumsal hayata bakışımızı, felsefemizi, bireysel aidiyetlerden soyutlayıp nicelik/nitelik, gerçek neden ve sonuç arasındaki ilişkiye göre değiştiremezsek neyi nasıl düzelteceğiz?

Biz çevre için, bilgi teknolojileri için, doğal tarım için, sağlık için, eğitim için, istihdam, adalet için, için, için, için ne düşünüyoruz? Bunların hepsi şu anki sistematikte kalacak ise, zaten şu anın sonuçları olan şeyler her ne iseler- nasıl değişir? Ben gerçekten sorunluyum. Anlayamıyorum.

Sinan Çakaloz
İş Analisti

Hakkında Sinan Çakaloz

Ayrıca Kontrol Et

Maaş Hesaplarında Vergi Dilimleri

Son günlerin çok yoğun konularından biri maaş hesaplamalarında vergi dilimlerinin yükseltilmemesi. Bu dilimin yükselmemesi matematiksel …

Bir yanıt yazın

Translate »