Anayasa ve Uygulama Yasaları Üzerine

Lütfen beni bazı üstat ve duayen yazarlarımız gibi düşünmeyin. Ben ülkemde hiçbir şeyi algılayamadığım için her şeyi yazıya döken bir iş analistiyim. Yani yazılarım çok bildiğimin değil  tam tersine anlayışsızlığımın birer ifadesi.

Biliyorsunuz son günlerde anayasa yaptın yapmadın vb tartışmalar çok alevlendi. Bir ülkede siyasi partilerin anayasa ve uygulama yasaları üzerine çalışmaları bence aşırı normalken adeta “ekmek Mushaf çarpsın yapmadım ki” yada “çalışıyorum ama şu şekilde çalışıyorum” gibi bir noktada olunması yeterince garip.

Sayın Okurlar, lütfen istediğiniz kaynağa bakın tüm uluslararası hukuk literatüründe anayasa tanımı yaklaşık “devletin şeklini, yasama, yürütme, yargı organlarının temel prensiplerini ve vatandaş haklarını belirleyen temel yasa/lar” şeklindedir. Adı üstünde “Anayasa”dır. Ve anayasa olma nedeni ile  çok da değişmemeleri daha normaldir. Özü uygulama yasalarının anayasaya aykırı olamayacağı ve bir ülkedeki her kişi ve kurumun anayasaya uyması zorunluluğudur. Bu nedenle çok uzun olmaları gerekmediği gibi bir bütün halinde yazılı olmaları da gerekli değildir. Örneğin İngiltere’nin benim bildiğim bütün bir yazılı anayasa metni yoktur. Magna Chartha’ya dayanan teamül/içtihat ve başka yazılı yasaların “işte bu konuda ana metindir” olarak kabul edildiği bir şekilde sorunsuz olarak yönetilirler.

Sonuçta anayasalar çok önemli olmakla beraber güncel hukuk/adalet sisteminin içinde değil üstündedirler. Ve yine bu nedenle gerçek yargı süreci anayasaya göre değil uygulama yasalarına göre işler. Örneğin alacak/verecek davaları anayasaya göre değil borçlar kanununa, miras davaları miras hukukuna göre görülür. Temel felsefe “bir ülkedeki hiçbir uygulama yasası ülkenin anayasasına aykırı olamaz” ilkesine dayanır.

Şimdi bu veri durum (anayasa tanım algım) doğru (istediğiniz kaynağa bakabilirsiniz) ise anayasa  değişikliği için ne yapalım? Uzlaşamıyorsak bırakalım şimdilik böyle dursun ilk seçenek. Dönelim biz uygulama yasalarına. Yani tam anlamı ile hayatın içine. Bizim uygulama yasalarımız örneğin  usul hukukumuz nasıl? Veya iyi bir metin ama biz iyi bir metni bir şekilde iyi uygulamayabiliyor muyuz? Biliyorsunuz çok genel bir ilke vardır hukukta. “Usul esastan önce gelir.” Açılımı usule -adalete diye de okuyabilirsiniz bana göre- uygun yapılmayan bir yargılamanın esasa ilişkin kararı da sağlıklı olmayabilir anlamındadır. Gelin bu ve benzeri yasalar üzerinde tek tek çalışalım. Belki de çok büyük bir çoğunlukla uzlaşarak hukuk sistemimizi değiştirebiliriz. Bir yasanın dilinin açık, yoruma mahal vermeyecek şekilde düzenlenmesi bile çok önemlidir. İkinci seçenek mutlaka bir anayasa değişikliği isteniyor ise  önce çok kısa çok temel bir anayasa kavramında anlaşalım. (Anayasamız 180 madde sanırım) Önce değiştirilemez temel kavramlardan oluşan bir anayasada mutabık kalıp bu maddeleri tartışma dışı bırakıp, uygulama yasaları kapsamına girebilecek maddeleri ele alalım. Böylece süreç biraz uzar ama çoğunluğun mutabık olduğu bir metin de oluşmaya başlar.

Hayatı her alanda basitleştirebileceğimizi düşünüyorum. Ama bunu hepimizin istediğinden emin değilim.

Sinan Çakaloz
İş Analisti

Fotoğraf : Sora Shimazaki

Hakkında Sinan Çakaloz

Ayrıca Kontrol Et

Maaş Hesaplarında Vergi Dilimleri

Son günlerin çok yoğun konularından biri maaş hesaplamalarında vergi dilimlerinin yükseltilmemesi. Bu dilimin yükselmemesi matematiksel …

Bir Yorum

  1. Havidan Türkkan

    Zevkle takip ettiğimiz yazarın güzel bir yazısı daha…

Bir yanıt yazın

Translate »