İlgili Makaleler
Yazdığım belki de yüzlerce yazıdan biri daha aşağıdaki noktalar. Ama olmuyor ben başka yazamıyorum. Bana göre de neden ben değilim. Nedenler değişmediği sürece sonuçlar değişmeyeceğinden ve bu ülkeyi oluşturan bizler de değişmeyeceğimiz için ben de aynı şeyleri yazıp duracağım.
Son günlerde yazılan, konuşulan konuları biliyorsunuz. Enflasyon, esnaf, geçmesek de ödediğimiz köprü otoyol paraları, doğurganlık düşüşü, İstanbul’un nüfusunda binlerle (yanılmıyorsam) azalma, işsizlik vb vb. Şimdi Sayın Okurlar, hiç kimseyi rahatsız etmeyeceğini düşündüğüm bir şekilde tamamen kişisel aidiyetlerimizden uzak matematik bir anlatımda bulunacağım. Sonra siz bana tabi ki bu yazıyı okur ve katılmak isterseniz özellikle her türlü eleştiri dahil yazın lütfen. Bu anlatıyı yaklaşım tarzı olarak her konuya uygulayabilirsiniz. Şu anki yazı konusu çok gündemde olan geçsek de geçmesek de para ödüyoruz denen yatırımlardan hareket ediyor ama konu bence düşünce sistematiğimiz ile ilgili. Her zamanki gibi konuyu aşırı basitleştirip iyimserleştirmeye çalışacağım.
- İstanbul’u Harem, İzmir’i Konak meydanı kabul edin.
- Yeni yapılan Osmangazi Köprüsü ve bağlı İzmir Otoyolu’nun ulaşım süresini 3,5 saate kadar düşüreceği haberleri medyada yer aldı. Rahatlıkla bulup okuyabilirsiniz.
- Yine internete girip sadece Harem (İstanbul’u Harem kabul ettik) Konak Meydanı (İzmir’ i Konak Meydanı kabul ettik) arası mesafeye bakın 427 km’den 490 km uzanan bir aralık var. 427 km kabul edelim.
- Bana göre bir ulaşım süresi bulunduğunuz nokta her ne ise (iş, ev, vb) oradan kontağı çevirdiğiniz (özel araç ile gidildiği varsayımı üzerine konuşuyoruz) an ile varacağınız nokta da (iş, ev vb) kontağı kapattığınız an arasındaki zaman dilimidir. Bunu şunun için yazıyorum gişeden gişeye zaman ve mesafe ölçümü yapılıyor ise bu çok hatalı olur. İstanbul çıkışı Çayırova, İzmir varışı hemen Manisa bitişi kabul edilir ise yol da zaman da daha kısalır.
- İnternette okuduğumuz değerlere göre, İzmir Konak’da saat 11.00’de başlayacak bir toplantı için Harem’den sabah saat 07.00 de kontağı çevirmek yeterli olmalıdır diye düşünüyorum. Eğer bu pandemi zamanında bile 07.00’de Harem’den kontak çeviren bir kişi 07.15’de Dudullu çıkış gişelerine varır ise o gün piyango bileti almalı derim. Geriye kalan 3 saat 45 dakika için yaklaşık 400 km’den daha fazla bir mesafe sizce saatte ortalama kaç km hız ile geçilir? Unutmayın birkaç yıl önce bu güzergahı geçtiğimde birçok yerde (Örneğin: Osmangazi köprüsü 70 km) hız limitleri düşüyor. Saatte tutturmanız gereken ortalama hız 115 km den fazla olacak.
- Soru şu, “bu olur mu?” Dudullu gişelerden çıkın neredeyse Gebze’ye kadar trafik aşırı yoğun. Hele de okullar tam açık olsaydı bir de okul servisleri bu trafikte olacaktı. Evet Sayın Okurlar, ortalama 115 km tutturulur mu? Tutturulur. Hele gençliğimdeki ben için 115 km ne ki? Peki 2. soru şu, “bu doğru mu?” Fiziksel olarak hızı artırdıkça havaya karışan karbon gazı salımı artar. Yani küresel ısınmaya olumsuz etki yaparız.
- Peki yok saatte 90 km ile gidelim dersek süre 3,5 saate iner mi? Matematik olarak inmez.
- Peki hem 3,5 saat olsun hem makul ortalama hızlarda kalalım dersek ne gerekir? Gece 02, 03 gibi bu yola çıkarsanız evet zaman kaybetmeden Dudullu’yu da geçer İzmir sabah trafiğine girmeden Konak’a ulaşırsınız.
- Ama bu sefer soru şu değil mi gece o saatte yola çıkacaksam bu yatırımlar hiç yapılmasaydı ulaşım sürem aynı güzergah için ne olurdu? Sayın Okurlar, size yıllar öncesinden yani bu yatırımlar daha yapılırken bir yolcu otobüsünün İzmir Otogar – Dudullu arası ulaşım süresini yazayım. Gece 24.00 kalkış, sabah Dudullu duruş 6 saat 15 dakika. Kaptan’ın arkasında oturduğum ve hemen hemen uyumadığım için kesinlikle bir gram hız limitlerinin aşılmadığına şahidim. Bu süreye 20 dk civarı Susurluk mola, Topçular Darıca feribot geçişi dahil. Şimdi gece 24.00 de Konak’dan kendi arabamla çıksaydım eğer, Harem’e saat kaçta varırdım siz hesap edin.
- Tamamı tarafınızdan teyit edilebilir bu rakamlara göre acaba asıl düşünmemiz gereken nedir, biz neyi, nasıl tartışıyoruz? Eğer bu yatırımlar iktidara en muhalif kişilerin dahi kabul edeceği finansman koşullarında yapılsaydı doğru mu olacaktı? Yani asıl soru finansman modeli mi yoksa bizatihi nasıl yapıldığından bağımsız yatırımın kendisi mi? Daha da önemlisi olayın özünde kentleşme, ulaşım, nüfus gibi çok temel başka konular yok mu?
- Eğer bu kadar yatırım yaptıktan sonra biz bir ağır vasıtanın hiç yatırım yapılmasa neredeyse 6,5 saatte alabildiği mesafeyi ancak aynı koşullarda (yani gecenin kör karanlığında yola çıkarsak veya aşırı ideal hafta sonu tatillerinde şehirlere giriş çıkış zamanımızı ayarlama vb) 3,5 saate indirebiliyorsak yineliyorum sorun başka değil mi? Başka şeyleri konuşmamız gerekmiyor mu?
Yani bana göre Sayın Okurlar, olmayacak duaya amin diyerek sonuçları çözmek yerine asıl nedenleri (çözmeyi geçtim) sadece konuşmaya başlayabilmeliyiz. Biz ne yapacağız? Çok temel soru bu. Biz bu sınırları değişmeyecek ülkede (ki bu her ülke için normal bir durum) hangi nicelikte bir nüfusa hangi ortalama kalitede bir yaşam vermek istiyoruz? Evet bu soruyu tartışmayacaksak bana göre kalan her şey anlamsız.
Fotoğraf : Karolina Grabowska
