Resimden Oyun

Çocukluğumuzun sokaklarını hatırlarız. Eve çağrılana dek acıkmak yorulmak bilmeden oynadığımız oyunları. Kendi aklımızla ürettiğimiz oyunlarla hiç sıkılmadığımızı da. O zamanlar tanımaya, keşfetmeye çalışırdık her şeyi oyun gibi.

Çocuklar önceleri iç güdü ile sonraları bilinçle tanıyabildikleri her şeyi öğrenmeye çalışırlar. Onlara bu fırsatı ancak oyun sağlayabilir. Oyunun içinde müziği, resmi, konuşmayı, hayatı tanırlar çocuklar. Çocuğun kendini tanımasıyla ilgilidir bu, ayrıca. Kendini tanıyan bireyin geleceğe hazırlanması kendini anlatması kolaydır.

İşte bu nedenle yetişkinlerin çocuklarının hayatına oyunu dahil etmeleri önemlidir. Şimdilerde sokağı kalmayan çocuklara bu ortamı hazırlamak için uzmanlar bambaşka materyaller tasarlamaktadır.  Bunlardan en önemlilerinden biri resimdir. Çünkü bugün dünyamız resim dünyasıdır. Resim, bilgisayar, afiş, fotoğraf, dergi, TV gibi iletişim araçlarında kullanılan teknolojik bir dildir.

Resimsel algıların geliştirilmesi, yaratılan bu resim dünyasındaki kaçınılmaz kaosta dengenin bulunması için vazgeçilmez bir yöntemdir. Bu sayede gelişecek bilişsel yetenekler çocukların kendini ifade etmesinde yeni ufuklar açacaktır. İfade gücü arttıkça çocuk kendini keşfedecektir. Resimsel algısını geliştirmek için çocuk resim yapmalıdır.

Uzmanlar, resmin ön ergenlik dönemine kadar çocukların bilişsel yeteneklerini güvenilir ve geçerli bir biçimde ölçebildiğini kabul ederken, resmi, kişiliğin duyusal yönünün bilinçaltı yansımalarının ifadesi olarak değerlendirme konusunda aynı kabulü göstermemişlerdir. Çünkü resimlerin yorumlanmasında söz konusu olan öznellik öğesi neredeyse denetlenemez bir değişkene yol açmaktadır.

Çocukların çizdiği resimleri onların yaşlarına bağlı zihinsel gelişmelerine göre incelemek gerekir. Örneğin 3-6 yaş grubu çocuklarda insan resmi önemlidir. Bu yaştaki çocuklar anne-babalarını kendilerini veya kardeşlerini resmederler. Resimlerde görülen kişiler arası ilişkiler, çocuğun bakış açısını yansıtır. Ev, aile hayatında şevkat ve güvenliğin arandığı yeri temsil eder. Hayvanlar genelde ailenin bir parçası olarak  resme eklenir. Ağaçlar, güneş ve çiçek doğa ve evin sınırlandığı dünyaya duyulan ihtiyacın ifadesidir. Çocukların resimlerinde kullandıkları silik ve kesintili çizgiler onların kırılgan kişlik yapılarıyla alakalıdır. Sert çizgiler gücü ve saldırganlığı gösterir. Kağıdın üst kısmına yerleştirilen figürler iyimserliği öne sürerken sayfanın altına yerleştirilen ufak figürler güvensizliği çağrıştırır.

2 yaşında bir çocuğun resimle tanışması için eline kağıt kalem verildiğinde, çocuk birey olarak duygularını sergiler. Kendi isteği ve kararı ile çizmeye başlar ve resmin bitirilmesine de kendi karar verir. İlk çizgileri karmaşıktır. Henüz dil yeteneği gelişmemiş ve sözel ifadesini oluşturamamış çocuk için resim sözsüz bir iletişim aracıdır.

Sonuç olarak, deneysel destekler bulunmamasına rağmen uzmanlar resimleri bir yakınlık kurma amacı ve kişilik özellikleriyle algılama yetilerinin dışa vurulması olarak değerlendirmektedir. Bu nedenle yaş, zeka, kişilik ve yakın çevre özelliklerine göre, bir çocuktan diğerine farklılık gösteren resme yaklaşım göreceli olabilir. Ancak ne olursa olsun resim, çocuğun duygu ve düşüncelerinin bir ürünüdür ve çocuğu bize anlatır. Bu sayede resim, çocuklarımızla bizim aramızdaki bağı güçlendirecek bir ifade şekli olarak insanın gelişimine katkıda bulunur.

Fotoğraf : Anastasia Shuraeva

 

Hakkında Çiğdem Ertem

Bir yanıt yazın

Translate »