Karşılaşma

Salvador tekrarlar adasında rüyalar çıkarırken…

Esmek rüzgâra yakışır
Deniz kenarında üşüteceğini sanırsın
Hâlbuki üşüten dikenlerin hışırtısıdır
Hani batarsa diye ürktüğüm
Hani sarılırsa diye kollarını açtığım
Hani kumlara yatarken insanı saran o misk koku
Bir leylak olsa gerek
Boynundan aşağı akan
Şimşeğin gönderdiği elektriğin ikimizi de sarmalayan
O karşı koyulmaz kestane kokusu
Pişiyor şimşek alevinde saçların ucundan
O güzel beyazım
Leylak gözlüm
Leylağım
Kuma gömülü leylağım
Göğsüme fısıldamayan leylağı
Ben neyleyim

TanaS düşleriyle düşündürmek isterken ona bırakır seçmeyi…

Direncini diken sandığın ben düşüncelerin tekrarlasın dursun seni
Bul defalarca hakimiyet yüklü uykulu kelimelerin koklasın zaferini
Sarmala ateşi sana öğreten gökyüzünü anlamadan sadece yak
Varlığımdan habersiz kaynağıma eriştirirken ne yanarım ne üşürüm bilesin ki
Tek duyduğum tüten dumanım onu da sevdirmiş çocukluğum neyse ki
İçer içirir her notadan renklerim şekillerim
Leylak mı istersin
Beyaz mı mor mu pembe mi
Görür bakar mısın ki
Fısıltı mı beklersin göğsüne
Duyar dinler misin ki
İşte karşındayım niyetim karşılaşmak konuşur gibi
Yoksa seninki yüzleşmek mi geçmişi aralar bakar gibi
Sen seç artık ayna yanılsamasından göz ucuyla çıkmayı
Korkma değişmezsin sana sormadan değişmesi zor mükemmelliğinin ki

Fotoğraf : Johannes Plenio

 

Hakkında Silisten

Ayrıca Kontrol Et

Buluşurken

Salvador şiiri getirir şanslı buluşmalara… Bir nehir yatağında buluşma O yatağın döşek Suyun yorgan Sokulup …

Bir yanıt yazın

Translate »