Göz hizam bazen tümünü görmeme yetmeyebilir
bazen biraz tepede bazen biraz aşağıda kalabilirim
hatta sağında veya solunda kaldığım durumlara da
şaşmamak gerek
önemli olan hangi hizada olduğum değil hangi gözle baktığım
mercekler bana ait ve beynimin emirlerine
yalnız fiziksel işlev yaparak cevap veriyor
beynim ise görebildiklerimi eviriyor çeviriyor
anlam katarak vücudumun heyecanına yol açıyor
yağmur yağdığı ve başımı gökyüzüne kaldırıp baktığımda
sadece yukarı bakıyorum
göğe erişemem ki
ama göğü kendime çağırır bana sarılmasını sağlarım
beni ıslatan yağmurun sevgi seline dönüşmesi
o kadar kolay ki
açarım kollarımı ve gülümserim
hepsi o
alış veriş devam eder
güneş susayınca bizden giderir isteğini
ve bize sevgisini aldığını vererek gösterir
verdiklerini anlayamayan kurumuşlar için
acıma hissimin gelişmesine artık üzülmüyorum
yaşam kuyruğundaki haklarını eritiyorlar
stoklar bitince sıra hala gelmemişse
bir kilo sükuta yeni üretime kadar kuyrukta bekleyip
elinde enayi bir gazete ile oyalanan
insanların ruhları
onları terk etmiş haberleri yok
gazete de bunu zaten yazmaz
bu arada göğe haksızlık etmeyeyim
bazen alıverir beni yanına ve göz hizamı bir kenara bırakarak
kuş bakışı seyrederim ormanı
o durumda ağaçları tek tek seçemezsin
bir güruh halindedir dalları birbiri içinde
kim kime sarılmıştır ve kim kimin dudaklarındadır bilemezsin
bildiğin şey
aynı ormanın içindeki hepsinin
birbirine aşık olduğu ve köklerin
çözülemez birlikteliğe derinden ulaştığıdır
susuzluk yoktur açlık yoktur
kökler ulaştırır birbirine yaşamı
tümüyle ve beraberce tek kılmak için
orman gitgide büyür çoğalır daha da yeşil olur
kamaşır ortalık
mavi yeşil kavramı bütünleşir
zaman artık sadece andır
sayılamaz sayıda anın tek nefese indirgenişidir
koku yayılır parmak uçları bedende kaybolur
eller görünmez
müzik yükselir
göreceksiniz
hiçbir uzvunuzun seçilemediği siz
bir sis perdesi arkasında sonsuzdur
güneşin sevgilisi rüzgar sizi uçuracaktır
yönünü siz seçin
orman sizinledir
Salvador
Fotoğraf : Senem Şentürk