Karamsarlığa Veda Yazısı

“Veda yazısı mı kaybetme yazısı mı?” başlıklı yazım yayına girdikten sonra eser miktardaki dostlarım “Artık bizi bile pes ettirdin senden iyimser bir şey duyulmaz mı?” dediler.  Evet sanırım kendimi aştım o yazıda. Ama duramıyorum.

Karamsar kelimesinin anlamını araştırın isterseniz. Ben size birkaç tanesini yazıyorum.

  • Her şeyi kötü yanıyla ele alan
  • Her şeyin karanlık! tarafını gören kimse
  • Umutsuz, dengesiz, aksi, huysuz, bedbin, içe dönük, içe kapanık.

Üçüncü maddedekiler için sana az bile diyebilirsiniz.  Zaten bunu itiraf etmiş bir insanım. Bir defa sanırım yazmıştım. Prof. Olan bir psikoloğumuz sizin tedaviniz mümkün değil demişti yüzüme.  (3. Maddede şekilsel olarak bana uymayan tek bir şey var aşırı asosyal olmama rağmen mesleki açıdan aşırı sosyal/dışa dönük bir iş yapıyorum ve çok geniş bir çevrem var. Bu da ilahi adalet.)

Sanırım karamsar! olsam da en azından bu girizgah nedeni ile dürüstlüğümü teslim etmişsinizdir. Gelelim Açık Radyo konuşmacılık günlerimden bu yana her kelimesinden asla vazgeçmediğim (keşke geçebilseydim) sözlerime, yazılarıma. Bana tek bir şey söyleyin kişisel aidiyetlerinizden sıyrılarak, “o dediğin yanlıştı”. Eğer bu söylenemiyor ise karamsarlık ile/gerçekler arasındaki ayrımı siz görmüyorsunuz derim. Gerçeklerin olumsuz olması bunu dile getirenlerin karamsar olduğunu göstermez bence. Ve yine bence eğer bu gerçekleri dile getirenler bir de bana göre kavramını ekleyerek somut bir şey -doğru, yanlış, mantıklı, mantıksız- söylüyorlarsa yine karamsarlıkla eleştirilemezler. Tam tersine evet bunlar gerçek ama ne yapalım biraz da iyimser yaklaşalım demek bizi giderek daha fazla çözümsüzlüğe götürür diye düşünüyorum.

Şimdi size tekrar çok güncel bir olay -asgari ücret tartışmaları- bağlamında sorayım. (Aslında örnek çok olay var ama doğal olarak mali konular çok önde.) Burada karamsar Sinan’ın dile getirip bildiğim kadarı ile sendikalar dahil hiç kimsenin değinmediği istihdamın geleceği konusunda iyimserler ne düşünüyor? Aşırı güncel, aşırı somut, aşırı derecede bireysel aidiyet ve özgürlük alanlarımız dışında huzur içinde tartışılabilecek bir konu? Sizler için -eser miktardaki okur ve arkadaşım için- araştırmacı gazetecilik yapıp haber izliyorum ve bir tek öneri duymadım. Lütfen bana iktidarı ile, muhalefeti ile siyasetten, hangisi olursa olsun bir sendikadan ve veya her hangi bir kurumdan bilgi teknolojilerinin geleceğin istihdamına etkisi ve bunun Türkiye’ye yansımaları konusunda tek bir öneri gösterin. Eğer bunu gösteremiyorsanız artık bana karamsar diyemezsiniz. Çünkü bu gerçek. Gerçek. Bir şey yapmamız gerekiyor. Çünkü bizim dışımızda dünya bir şey yapıyor ve bu bize de yansıyor çok doğal  olarak. Evet iyimser dostlarım bu tedavisinin olmadığı tescilli insana somut bir şey söyleyin. Ve düşünün ki değişen dünyada tek sorunumuz (fazlasıyla önemli zaten) istihdam mı? İklim değişikliği, kuraklık (gerçi susuzluk için öneri geldi haksızlık etmeyeyim sifonu az çekin, tesisatları onarın) somut önerilerimiz kısa, orta ve uzun vade için nedir?

Sevgili Dostlar, bırakın içimizde bir karamsar kalsın. İyimserlerin yaptıkları ortada.

Bu yazı yine başlıkla uyuşmadı. Elimde değil.

Fotoğraf : MeD Yıldırım

Hakkında Sinan Çakaloz

Ayrıca Kontrol Et

Maaş Hesaplarında Vergi Dilimleri

Son günlerin çok yoğun konularından biri maaş hesaplamalarında vergi dilimlerinin yükseltilmemesi. Bu dilimin yükselmemesi matematiksel …

Bir yanıt yazın

Translate »