Gar

Haydarpaşa garında

Adam kalıyor,

Kadın gidiyordu.

Yukarıda büyük saat

Lacivert üniformalı kondüktör

Trene doğru ilerliyordu.

Kalkacağı vakit tren

Etrafa beyaz bir buhar saçıyordu.

Tiz bir ses çıkarıyordu lokomatif.

Garın karşısında deniz

Kabariyordu.

Ve martılar

Vapurdan atılan simit parçaları ile besleniyordu.

Onu yolcu etmeye gelmişti adam

Lapa lapa yağıyordu kar

Adam kadının bavulunu taşıyordu

Kadın bir eşarp takmıştı

Beraber yürüdüler kompartmana doğru

Bir veda öpücüğü için

Sarıldılar birbirlerine.

Kadın trene bindi

Adam kaldı

Saat 8’i 10 geçe

Tren’in düdüğü çaldı

Hareket etti tren

Ankara’ya doğru.

Kadın adama el salladı pencereden

Ağlıyordu gözleri yaşlı.

Adamın içinde

Buruk bir özlem vardı

Takip etti kadını

Karşılıklı el salladılar

Gözden kaybolana kadar tren.

Fotoğraf : Senem Şentürk

 

Hakkında Cemil Alpogan

Ayrıca Kontrol Et

Yaz Akşamları

Bir yaz yağmurundan sonra Rengarenk bir gökkuşağı vardı semada Evrende ufak bir nokta gibi yalnızlığımla …

Bir yanıt yazın

Translate »