Alâka-i Hayat

Nasıl geçiyor bu hayat?

Hep bir bekleyiş, bir yakarış, bir yalvarış.

Kimi bir parça ekmek, kimi can sağlığı, kimi huzur, kimi mutluluk derdinde  ..

“Ama herkesin bir derdi var” ..

Bunu herkes binlerce kez duymuştur, okumuştur ve buna katılıyordur.

Dertler aslında insanı insan yapan şeydir.

Acılar olgunlaştıran.

Ama herkes için aynı değildir bu durum.

Derdini, acını anlayabilmekte bütün mesele.

Altında yatan gizli mesajda her şey.

Uzaklarda görülen ışıkta ..

Bir çoğumuzun aklında “neden geldik bu dünyaya, amacımız ne, ne için yaşıyoruz?”..

Hep bilindik şeyler aslında bu söylediklerim  ..

Bense hep tek bir soruya takıldım .

“Yaşam amacım ne ? ‘.

Yaşam çok garip bir şey.

Her ne yaptıysan, ne söylediysen, ne düşündüysen .. Karşına çıkıyor ..

Biraz düşününce herkes bunu da onaylıyor.

Garip değil mi sizce ?

Ben 21 yaşında bir gencim. Bir çok beklentim, arzum, isteğim, hevesim daha niceleri içimde ..

Delikanlıyım ya ben .

Enerjim hep var .

Var mı ki ?

Benim amacım faydalı olabilmek ..

Birilerine, bazılarına, vatandaşıma, ülkeme, dünyaya, evrene.

Çok mu şey saydım ne?

Aslında bunu ben zaten tek başıma yapabilir miyim ki?

Yapabilirim aslında.

Nasıl mı ?

Başta ne demiştim bir’ilerine, bazı’larına ..

Vatan’a , Ülke’ye , Dünya’ya , Evren’e ..

Hepsi sırayla azdan-çoğa, küçükten-büyüğe.

Elimin, dilimin, kendimin yettiği herkese.

Ve bunu başarıyorum gibi de .

Birçok yerde gönüllük yapıyorum en çokta hayatta!

Yaşayarak ..

Bir çok çocuk, genç, yaşlı, hayvan, doğa kucaklıyor beni .

Bir felsefem var .

Emek vermeden Sefa süremezsin .

Dünya garip, dünya acımasız, dünya işte bu.

“Biraz gül, yahu! Değmez vallahi bu dünya.”

Ve dünya hep emektir.

Emek .. bence acıdır ,

Ama acı hep kötü müdür?

Acı güzeldir de ..

Bir kelam söz bu dünyaya hükmeder derim ..

Dünya mı? Evet .. bizim dünyamız .

Farkında olmadan ağzımızdan çıkan her söz aslında bir hüküm ya bir yıkılış yada bir umut.

Zarifoğlu’nun şiirlerini çok severim .

Herkesin bir kalemi vardır, bir yazısı, bir yaşamı.

Bazıları her şeyi bir dörtlükte özetleyebiliyor .

Bir yaşamı bir yazı ile ..

İşte  Zarifoğlu’dan bir dörtlük ..

“Evet hatırladım

Küçük basit şeyler

Yetiyor kederlenmeye

Ya mutluluğa”

Ben aylardır bir kelam söze kederliyim

Umudum hayalim yıkılmış gibi

Ama farkındayım daha güzel bir umuda hayale taşıyacak beni.

Sabah uyandım.

Sağanak yağmur her yer karanlık içim gibi

Herkes gibi ben de tekrar uyudum.

Uyuyamadım.

Beni içine çekti o ses , sonra bir nefes .

İleride, açıkta, ötede işte orada bir ışık .

Saatlerdir bakıyorum oraya. Beni umuda, mutluluğa bağladı resmen.

Bir süredir de size yazıyorum .

Umarım yazdıklarımı az çok anlamışsınızdır.

Ben bile kaç kez okudum ettim.

Yazdıklarım anlamsız gelebilir ama bir kelam yetebilir bazılarına.

Karanlıktan çıkmaya umut olmaya ..

Artık kapanış vakti geldi,

Ben aylardır buraya yazmak için kendimi zorluyordum, çünkü gerçekten istiyordum.

Ortaya ne çıkacağını bilmediğimden korkuyordum.

Ben şimdi içimi döktüm size bir nebze .

Uzaktaki ışığın yakınına geldiğimin habercisi aslında bu söylediklerim.

Unutmayın ki küçük şeyler yetiyor.

Siz iyisi mi güzellere bakın, güzellikler yapın.

Ben şimdi birinize ya da bazılarına dokundum .

Siz de çevrenize hissettirin .

Sağlıcakla ..

Yankı

 

Hakkında Yankı

Bir yanıt yazın

Translate »